İstanbul'u nefret eden Mesut'un hayatı, babasının ölümünden sonra miras kalan önemsiz bir şirket hissesi yüzünden altüst olur. Babasının %2'lik hissesini devretmesi için İstanbul'a gitmek zorunda kalan Mesut, bu kaotik şehrin karmaşasına ve eski aşkı Beste ile beklenmedik bir karşılaşmaya sürüklenir. Beste ile yeniden alevlenen duygular, miras savaşının ortasında kendisini bulan Mesut'un kafasını iyice karıştırır. İstanbul'un gürültüsünden ve şirketin beklenmedik sorunlarından kaçmaya çalışan Mesut, kendisini hem eski aşkıyla karmaşık bir ilişkinin hem de beklenmedik bir miras mücadelesinin tam ortasında bulur. Bu süreçte, İstanbul'a olan önyargıları yavaş yavaş yerini farklı bir bakış açısına bırakmaya başlar.