İskoçya Yaylaları'nın engin ve vahşi güzelliğinin ortasında, liseden beri görüşmeyen iki Amerikalı arkadaş, Jess ve Andrea, uzun zamandır planladıkları bir yürüyüş için buluşurlar. Yıllarca süren mesafe ve hayallerini geride bırakarak yeniden bir araya gelmelerinin tadını çıkarırken, maceralarını aniden değiştirecek beklenmedik bir karşılaşma yaşarlar: Yerel bir pub'da tanıştıkları, görünüşte zararsız iki adam, aslında fırsatçı hırsızlardır. Bu karşılaşmanın şokundan henüz kurtulamadan, yürüyüşleri sırasında beklenmedik bir kaza sonucu Andrea ortadan kaybolur. Jess, arkadaşının izini sürmek için yalnız başına tehlikeli ve tanıdık olmayan bir araziye dalar. Artık doğanın acımasız güzelliğinin yanı sıra, şüpheli yerlilerin kayıtsızlığı ve tehlikeli hırsızların gölgesiyle de yüzleşmek zorundadır. Andrea'nın kayboluşunun ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için mücadele eden Jess, kendisini gerçeklik ile yanılsamanın bulanıklaştığı, güvendiği herkesin şüpheli olduğu bir hayatta kalma mücadelesinin içinde bulur. İskoçya'nın sert manzarasının yüreğinden geçen bu yolculuk, sadece arkadaşını bulmak değil, aynı zamanda kendi dayanıklılığını, cesaretini ve kimlere güveneceğini anlamak zorunda kalacağı bir mücadele haline gelir.