New York'un beton yığınları arasında kaybolmuş, geçmişinden kaçan Emma Wilson, hayatının bir anda alt üst olmasını beklemiyordu. İtalya'da yaşayan ve yıllardır görmediği babasının acil bir sağlık durumu nedeniyle bir telefon alır. Tereddütlü olsa da babasının yanına gider ve eski, güneşten çatlamış taş evini bulur. Evde bir tuhaflık vardır, her köşeden geçmişin yankıları gelir. Özellikle de garip bir eski radyo; statik gürültülerin arasında, babasının kazasından çok daha fazlasını fısıldayan ürkütücü sesler duyulmaya başlar. Bu sesler yalnızca Emma'ya özeldir, gizli bir tehdit gibi, yavaş yavaş onun etrafını sarar. Yalnız başına, bu gizemli radyo ve arkasındaki şeytani güçle boğuşmak zorunda kalan Emma, hayatta kalmanın tek yolunun, ailesinin geçmişindeki karanlık sırları ortaya çıkarmaktan geçtiğini anlar. Ancak gerçeğin onu bekleyenlerden daha tehlikeli olabileceğinin farkında değildir.