1993 yılı, Güneydoğu Anadolu'nun ıssız ve sert dağlarında, sınır karakolu "Nefes Yer Eksi İki" ölümcül bir sessizliğin hakim olduğu bir cephe. Bu karakolda, hayatlarını tehlikeye atan ve umutsuzluklarla dolu bir mücadele veren üç farklı insanın yolları kesişir. Tayfun Yüzbaşı, deneyimli ve soğukkanlı bir askerdir. Yılların getirdiği ağır yükü omuzlarında taşırken, sorumluluğunun bilincinde, karakolundaki askerlerini ve bölge halkını korumanın ağır yükünü çeker. Adalete olan inancı sarsılmazdır, ancak acımasız gerçeklerle yüzleşmek zorundadır. Ufuk, olayların gerçeğini ortaya çıkarmaya kararlı genç bir gazetecidir. Savaşın acımasız yüzünü kendi gözleriyle görmek, gerçeği tüm dünyaya duyurmak ister. Karakola ayak bastığında, karşılaştığı sert gerçekler ve Tayfun Yüzbaşı'nın gizemli tavırları onu daha fazla sorgulamaya iter. Gerçeğin peşinde koşarken, kendisini beklenmedik tehlikelerin içinde bulacaktır. Salman, yıllardır bölgede yaşayan ve dağları avuç içi gibi tanıyan tecrübeli bir korucudur. Hem aşiretinin hem de bölge halkının güvenliğini sağlamak için canla başla çalışır. Tayfun Yüzbaşı'nın sağ kolu haline gelmiş, ancak derin yaralar taşıyan Salman, savaşın bıraktığı izlerle yüzleşmek zorundadır. "Nefes Yer Eksi İki", bu üç farklı karakterin hayatlarının, inançlarının ve çatışmalarının kesiştiği bir hikaye anlatır. Savaşın insan ruhu üzerindeki yıkıcı etkisini, umudun ve cesaretin kırılganlığını, doğrunun ve yanlışın belirsiz çizgilerini ele alan bir filmdir. 1990'lı yılların karanlık gerçeğini, insanlık durumunun en sert yanlarını gözler önüne sererek, unutulmuş bir acıyı hatırlatır.