1880'lerin Meksika'sında, yoksul bir çiftçi kız olan Maria ve zengin bir toprak sahibinin kızı Sara, acımasız demiryolu baronu Julian De La Vega'nın zulmüne karşı ayaklanırlar. De La Vega, geniş topraklarını genişletmek için yerel halkı evlerinden etmek, zorla topraklarını gasp etmek ve direnenleri acımasızca bastırmak istemektedir. Babasının De La Vega tarafından acımasızca öldürülmesinin ardından Sara, intikam yemini eder. Maria ise ailesinin De La Vega'nın adamlarının ellerinde kaybetmesiyle, yıkım ve umutsuzluk içinde kalır. Başlangıçta farklı dünyalardan gelen bu iki kadın, ortak düşmanlarına karşı umutsuz bir mücadele içinde birleşir. Sara'nın eğitimli zekası ve bağlantılarını, Maria'nın cesareti ve halk arasındaki derin kökleri ile birleştirerek, De La Vega'nın kirli işlerini ortaya çıkarmak ve onu devirmek için planlar kurarlar. Yollarına çıkan her türlü tehlikeyi göze alarak, bu iki kadının ortak mücadelesi, yalnızca kendi hayatlarını değil, tüm kasabanın kaderini de belirleyecektir. Mücadeleleri sırasında, cesaretleri, stratejileri ve birliktelikleri halkın hayranlığını kazanarak, De La Vega'nın demiryolu imparatorluğuna karşı devrim niteliğinde bir hareket başlatır.