Jane Austen'ın sevilen romanından uyarlanan "Aklın ve Duyarlılığın" filminde, Dashwood ailesinin beklenmedik bir şekilde yoksulluğa düşmesinin ardından, üç kız kardeşin aşk, kayıp ve sosyal baskılarla dolu bir yaşam yolculuğu anlatılıyor. Miras yasaları yüzünden zenginliklerini kaybeden aile, kendilerini zorlu bir durumda bulur. Büyük kız kardeş Elinor, mantıklı ve sakin yapısıyla ailenin direği olurken, romantik ve tutkulu Marianne, kalbinin sesini dinlemenin bedelini ağır bir şekilde öder. Margaret ise, ablalarının mücadelelerine tanıklık ederken kendi kimliğini bulmaya çalışır. Aşkın farklı yüzleriyle karşılaşan kız kardeşler, toplumun beklentileri ve kişisel arzuları arasında bir denge kurmaya çalışırken, hayatın zorluklarına karşı direnir ve kendilerini bulma yolculuklarına devam ederler. Film, 19. yüzyıl İngiltere'sinin toplumsal yapısını ve kadınların o dönemdeki sınırlı seçeneklerini incelikli bir şekilde ele alırken, aşkın ve ailenin önemini vurgular.